BİTGİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
BİTGİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Mayıs 2017 Perşembe

ALIÇ (Crataegus)

Familyası: Gülgiller (Roseceae),

Türkiye’de yetiştiği yerler: Marmara, Karadeniz, Orta ve Doğu Anadolu Bölgeleri.

Halk arasında yemişen olarak da bilinen bir meyve. Bitkisi 3-4 m yükseklikte, nisan, mayıs aylarında çiçek açan ağacımsı bir bitkidir. Yaygın olanı Comonogyna türüdür. Yaprakları ters yumurta şeklinde olup, dibe kadar 3-5 parçalıdır. Yaprak kenarları düzgün olmayıp, testere dişi gibidir. Çiçekleri pembemsi beyaz ve kuvvetli kokuludur. Meyveleri yumurta biçiminde, dışı k ırmızı, içi sarı ve tek çekirdeklidir. Unsu bir tada sahib olan bu meyveler çanak yapraklarıyla çevrilmiştir. Bitkinin bütünü açık bir biçimde acı bademi andıran bir kokuya sahiptir. Çalılık, çit, koruluk ve orman kenarlarında rastlanır. Sık sık bahçelerde koruma çiti olarak da yetiştirilir.

21 Ocak 2017 Cumartesi

AKDİKEN (Rhamnus cathartica)

Familyası: Cehrigiller (Rhamnaceae),

Türkiye’de yetiştiği yerler: Bolu, Trabzon civarı.
Mayıs-haziran aylarında, sarı-yeşil renkli, küçük çiçekler açan bodur bir ağaç. Orman ve koru kenarlarında bulunur. Dalları karşılıklı, uçları diken halindedir. Yaprakları karşılıklı ve saplıdır. Çiçekler küçük demetler halinde bir araya toplanmıştır. Küre şeklinde ve bezelye büyüklüğündeki meyvası evvela yeşil, olgunlukta morumsu-siyah renk alır.

Kullanıldığı yerler: Bitkinin kullanılan kısmı taze meyvalarıdır. Meyvelerinde yağ, renkli maddeler, şeker ve glikoz vardır. İyi bir müshildir. Şurubu yapılır. Müshil ilacı olarak kullanılır. Bunlardan başka meyvelerinen yeşil bir boya da hazırlanır. Memleketimizde yetişmekte olan bir Akdiken çeşidi de “Cehri” adıyla anılır. Bu cins sadece memleketimizde yetişir.


AKÇAAĞAÇ (Acer)

Familyası: Akçaağaçgiller (Aceraceae),

Türkiye’de yetiştiği yerler: Karadeniz bölgesi.

Kışın yaprağını döken ağaçlardan. Yaprakları ele benzer, sapları uzundur. Akçaağaç yarı gölge ağacıdır. Filizden büyür ve en fazla 600 sene yaşayabilir. Gövdeleri silindir şeklinde, kabuğu yeşilimsi, üstü düz ve parlaktır. Memleketimizde bu cinsin 10 türü yetişir. Dere kenarlarında, park ve yol kenarlarında yetiştirilir.

Kullanıldığı yerler: Kerestesi mobilya imalinde çok kullanılır. Dayanıklı ve parlak renkte olup serttir. Kerestesinde bulunan düğme biçimindeki
urlar güzel ve süslüdür.

18 Ocak 2017 Çarşamba

AKASYA (Acacia)

 Familyası: Baklagiller (leguminosae).

Türkiye’de yetiştiği yerler: Yalnız park ve bahçelerde yetiştirilir. Kışın yaprağını döken ağaçlardan. Sıcak ve ılıman bölgelerin odunsu veya otsu bitkileridir. Çiçekleri başak veya salkım şeklinde bir araya toplanmışlardır. Yaprakları birleşik bir sap üzerindedir.

Çeşitleri ve kullanıldığı yerler: Memleketimizde yalancı akasya (Robinia pseudoacacia) bulunmaktadır. Çiçekleri salkım şeklinde olup kendine has bir kokusu vardır. Bunlardan elde edilen esans, parfümeride kullanılır. Yalancı akasyanın meyveleri yeşil fasülyeye benzer. Olgunlaşınca koyu kahverengi renk alır. Dalları dikenli, gövdesi boz esmer renktedir. Kerestesi pek fazla kullanılmaz.

AKAMBER (Ambra grisea) (Ak Günlük) (Günlük Sakızı)

 Kaşalot veya İspermeçet balinasından elde edilen bir madde. Bu bileşiğin teşekkülü hakkında çeşitli düşünceler vardır. Bunların kaşalot balığının gıdasını teşkil eden sefalopodların (kafadan ayaklıların) iyi hazmedilmemiş bakiyeleri oldukları düşüncesi kuvvetlidir. Zira, akamberin içinde ekseriya mürekkep balığı gibi sefalopodların sırt kısımlarına ait parçalar bulunur. Akamber, Çin ve Japon denizleri ile Madagaskar, Bengal, Java ve Sumatra gibi tropik memleketlerin sahillerinde toplanır. Sudan hafif olduğundan denizin üstünde yüzer ve sahile atılır. Akamber iç içe teşekkül etmiş, kül renginde, balmumu kıvamında bir maddedir. İçinde sarımsı lekeler görülür. Yoğunluğu 0.9 g/cm3 civarındadır. Tam bir erime derecesine sahip değildir. Kokusu hafiftir. Tadı aromatik ve yakıcıdır. Suda erimez. Yanarken özel bir koku neşreder ve bol bir kül bırakır.
Kullanıldığı yerler: Kalp kuvvetlendirici, kramp çözücü, iştah açıcı ve hazmı kolaylaştırıcı olarak eskiden beri kullanılmıştır. Parfümeri sahasında koku verici olarak kullanılır.

5 Ocak 2017 Perşembe

AHUDUDU

Familyası: Gülgiller (Rosaceae).

Türkiye’de yetiştiği yerler: Ege, Marmara, Karadeniz bölgeleri. Ağaç çileği ve sultan böğürtleni olarak tanınır. Haziran-temmuz ayları arasında beyazımtrak renkli çiçekler açan, 30-150 cm boyunda, çok senelik, dikenli, çalı görünüşünde bir bitkidir. Dağlık mıntıkaların orman ve korularında tesadüf edilir. Gövdesi dallı, dikenli ve yatıktır. Yaprakları 3-5 parçalı, sivri uçlu, yaprak sapı kıvrık dikenlidir. Çiçekler ekseriya dalların ucunda 5-10 çiçekli salkım halindedirler. Meyvesi etli ve birçok eriksi tipli meyvelerin biraraya gelmesi ile meydana gelmiş, küre biçiminde, kırmızı renkli ve güzel kokuludur.

10 Aralık 2016 Cumartesi

AFYON Bitgisi (Opium)

Familyası: Gelincikgiller (Papaveraceae),
Türkiye’de yetiştiği yerler: Afyon, Isparta Uşak, Denizli. Elde edildiği bitki: Haşhaş (Papaver somniferum), Haşhaş bitkisinin genç kapsüllerinin (meyvalarının) özel bir bıçakla enine çizilmek suretiyle dışarı çıkan ve hava ile temasta katılaşan sütüdür.
Kapsülden çıkan süt (lateks) önce beyazdır, sonradan koyu esmer bir renk alır. Afyon sakızı denen bu katılaşmış süt, yine özel bıçaklarla toplanır. Bu şekilde elde edilen afyon, çok eski zamanlardan beri ilaç ve keyif verici olarak kullanılmaktadır. Bu işler için Hindistan’da, Çin’de, Eski Mısır’da haşhaş başları kullanılmıştır. Hipokrat, eserlerinde haşhaştan bahsetmiştir. Plinius (M.S. 23), haşhaş başlarının çizilerek afyon elde edildiğini yazmıştır. Opium deyimi de Yunanca opos (özsuyu)dan gelir. Romalı bilgin Dioskorides eserlerinde afyonu uzun uzun anlatmaktadır.

5 Aralık 2016 Pazartesi

ADASOĞANI (Urginea maritima)

 Familyası: Zambakgiller (Liliaceae).

Türkiye’de yetiştiği yerler: Fethiye, Gediz, Samsun, Çarşamba, Adana ve Tarsus çevreleri. Ağustos-eylül ayları arasında beyaz-yeşil renkli çiçekler açan büyük soğanlı, çok senelik, otsu bir bitki. Yapraklarının hepsi uzun etli, yeşil renkli ve tabanda toplanmıştır. Çiçekleri 1-1,5 m uzunluğunda olan bir sapın ucunda salkım durumundadır. Soğan, yapraklarının rengine göre “beyaz” (dişi) ve “kırmızı” (erkek) olmak üzere iki çeşide ayrılır. Anadolu’da yetişenleri beyazdır. Kırmızı çeşidi İspanya’da bulunur. 

Kullanıldığı yerler: Bitkinin soğan kısımları kullanılır. Çiçek açma mevsiminde (sonbahar) soğan topraktan çıkarılır. Üstündeki kabuklar çıkarıldıktan sonra, etli kısım uzunlamasına kesilerek güneşte kurutulur. Bu şekilde kullanılır. Soğanlarında müsilaj, şeker, tanen ve glikozit gibi maddeler bulunur. Halk arasında siyatik ve romatizmaya karşı kullanılır. İdrar söktürücü özelliği varsa da, böbrekler ve barsaklarda tahriş edici etkisi vardır. Nefes darlığına karşı ve balgam söktürücü olarak kullanılır. Ayrıca bitkinin soğanlarından çıkarılan kalbi güçlendirici glikozitler, eczacılıkta kullanılır.

ADAMOTU (Mandragora autumnalis)

Familyası: Patlıcangiller (Solanaceae). 

Türkiye’de yetiştiği yerler: Batı ve Güney Anadolu. Mavimsi-mor renkli çiçekler açan, rozet yapraklı ve kazık köklü çok yıllık otsu bir bitki. Kökleri insana benzediği için, bu isim verilmiştir. 

Kullanıldığı yerler: Kökleri % 0,3 oranında Hiyosiyaminlerle Skopolamin alkaloitlerini taşır. Bundan dolayı zehirli bir bitkidir. Ağrı kesici, yatıştırıcı, cinsel gücü arttırıcı etkileri vardır. Halen tedavide çeşitli preparatların terkibinde kullanılmaktadır. Rastgele kullanıldığında zararlı olur.

ADAÇAYI (Salvia officinalis)

 Familyası: Baklagiller (Labiateae).

Türkiye’de yetiştiği yerler: Tıbbi adaçayı denen bu cinsi yetişmez. Güney Orta-Batı Anadolu’da tabii cinsleri yetişir. Haziran-temmuz ayları arasında mavimsi-mor renkli çiçekler açan 30-60 cm boyunda, çok senelik kokulu bir bitki. Bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Gövdeleri dik, odunsu ve dört köşelidir. Çiçekler üst yaprakların koltuğunda çiçek durumu meydana getirirler. Çiçekler, tüpsü ve uçları dudak şeklinde sarkmıştır. Memleketimizde bu türü yabani olarak bulunmaz, bahçelerde yetiştirilmektedir. Vatanı Akdeniz bölgesidir. Güney ve Orta Avrupa’da yetiştirilmektedir. Anadolu’da 70’in üzerinde diğer başka türleri tabii olarak yetişmektedir. Türkiye’de yetişen ve adaçayı olarak kullanılan diğer türlerinin başında Anadolu adaçayı, yönlü adaçayı, misk adaçayı, yabani adaçayı, yeşil adaçayı vs. gelir. Kimyasal madde muhtevaları değişmekle beraber, tıbbi adaçayı gibi kullanılırlar.

3 Aralık 2016 Cumartesi

AÇELYA (Azalea)

 Familyası: Fundagiller (Ericaceae),

Türkiye'de yetiştiği yerler: Ülkemizin her bölgesinde, süs bitkisi olarak ev ve bahçelerde yetiştirilir. Değişik renklerdeki bol çiçeklerinden dolayı çok beğenilen orman gülü. "Açalya" olarak da bilinir. Çiçekleri kokusuz olup, bol ve gösterişli olduğu için evlerde ve bahçelerde süs bitkisi olarak yetiştirilir. Kışın yapraklarını döken bu türlerin çiçekleri boru biçimindedir. Çiçekler yalnızca beş erkek organ taşır. Kültürü yapılan çeşitleri, Asya ve Kuzey Amerika'nın yüksek bölgelerinde yetişen türlerden üretilmiştir.

ACUR (ACIR) (Cucumis flexuosus)

 Familyası: Kabakgiller (Cucurbitaceae).

  Türkiye'de yetiştiği yerler: Batı ve Güneydoğu Anadolu'da yetiştirilir. Bir yıllık otsu ve sürünücü bir bitki. Çiçekleri sarı olan “acır” diye de tanınan) acur bitkisinin meyveleri hıyara benzer, fakat ondan daha sert, etli ve uzundur. Meyvesi silindirik, düz veya kıvrık olup, 4-8 cm çapında 30-50 cm uzunluğundadır. Olgunlukta 100 cm'ye ulaştığı olur. Meyvenin kabuğu beyazdan koyu yeşile kadar değişen renklerde olup üzeri hafif tüylü ve uzunlamasına çizgilidir. Türkiye’de Batı ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yetiştirilen acur bitsininin, meyveleri tazeyken çiğ olarak yenilebildiği gibi yemeği de yapılır. Daha çok turşu yapımında kullanılır. Kahramanmaraş bölgesinde, "Tüylü acur" ve "Hıta acur" olarak adlandırılan iki formu üretilmektedir.

ACI TIRFIL (Menyanthes trifoliata)

Familyası: (Menyanthaceae).

Türkiye'de yetiştiği yerler: Bütün Avrupa’ya yayılmasına rağmen seyrek rastlanır. Yaprakları üç yaprakçıklı, çiçekleri soluk pembe renkli bir su bitkisi. Özellikle kuzeyde bataklıklarda, su çukurlarında, kuytu yerlerde, akarsu ve denizlerin kumlu kısımlarında rastlanır. Ovalardan, Alp Dağları yüksekliklerine kadar yetişir. Acıyonca, üçyaprak, yosunyoncası gibi isimlerle de bilinir. 15-30 cm yükseklikte mayıs-haziran aylarında çiçek açan bir bitkidir. Yuvarlak bir ana dalı vardır. Genellikle sulak çayırlarda bulunur. Büyük ve parçalı düz yapraklara sahiptir. Parça yaprakçıkları ters yumurta şeklindedir. Beyazdan pembeye kadar renkli olan çiçekleri, en uçta sık salkım şeklinde bulunur. Çiçek tacı, nazik yıldız şeklindedir.

 Kullanıldığı yerler: Sindirime yardımcı olan, iştah açıcı bir bitkidir. Karaciğer ve safra rahatsızlıklarında iyi bir etkisi vardır. Mide şişkinliği ve barsakta gaz toplanmasını önler, ateşi düşürür. Sinir sistemini teskin eder. Halk arasında sarılığa, kansızlığa karşı ve kan temizleyici olarak kullanılır. Haricen ekzamaya karşı ve karaciğer hastalıklarında tavsiye edilir.

ACIMIK (Cephalaria syriaca)

Familyası: Fescitarağıgiller (Dipsacaceae),

Türkiye’de yetiştiği yerler: Orta ve Güney Anadolu. 100 cm kadar boyda, bir senelik otsu bir bitki. Gövde ve dallar tüylü olup, üstte dallanmıştır. Yapraklar karşılıklı, kısa saplı, oval şekilli, kenarları dişli ve üzeri tüylüdür. Çiçekler tüp şeklinde, morumsu kırmızı renktedir. 12-20 çiçek biraraya gelerek bir küme meydana getirirler. Meyve önceleri yeşil, olgunlaşınca açık veya koyu kahverengidir. Pelemir olarak da bilinir. Memleketimizde 12 kadar acımık türü bulunmaktadır. Bunlardan yalnız bir tanesi “Cephalaria syriaca” hemen bütün Anadolu’ya yayılmıştır. Orta ve Güney Anadolu’da yetiştirilmektedir.

Kullanıldığı yerler: Acımık meyveleri, memleketimizin bazı bölgelerinde (Kayseri, Erzincan) buğdaya karıştırılır. Acımık ihtiva eden buğday ile hazırlanan unlar acımsı bir tattadır. Acımık yağı zor kuruyan bir yağdır. Bu yağ dericilikte ve hayvanları yağlamakta kullanılır.

ACI MARUL (Lactuca virosa)

 Familyası: Bileşikgiller (compositae).

Türkiye'de yetiştiği yerler: İstanbul civarı. Sapının alt kısmı batıcı tüylü, sarı çiçekli, beyaz sütlü, iki yıllık otsu bitki. Çiçekleri başak denen çiçek durumunda toplanmıştır. Başağı meydana getiren bütün çiçekler dilsi ve erdişi (erkek ve dişi birarada)dir. Yapraklarının dişli ve dişlerinin ucunun dikenli olmasıyla yenen maruldan ayrılır ve tadı acıdır. Süt borularına sahiptir. Boyu 1-2 metreyi bulan sürgünü kesilirse beyaz bir süt akar. Kuruyunca esmerleşen sütüne acı marul sütü denir.

ACI KARPUZ (Citrullus colocynthis)

 Familyası: Kabakgiller (Cucurbitaceae).

Türkiye’de yetiştiği yerler: Marmara, Ege, Akdeniz bölgelerinde denize
yakın kumluklarda. Küçük bir karpuz görünüşünde, sürünücü bir bitki. Çiçekleri sarımsı yeşil renklidir. Meyvelerinin üzeri yeşil veya sarı renkli olup lekeli ve çizgilidir. Tadı acıdır.

Kullanıldığı yerler: Meyvelerinde rezin, acı maddeler, glikozitler bulunur. Eskiden beri tedavide kullanılır. Düşük dozlarda müshil ve idrar arttırıcı etkileri vardır. Yüksek dozda zehirlenmelere sebeb olur. Müshil olarak daha çok veteriner hekimlikte kullanılır.

ACI ÇİĞDEM (Colchicum autumnale)

Familyası: Zambakgiller (Liliaceae).

Türkiye’de yetiştiği yerler: Türkiye’de pek bulunmaz. Avrupa’nın sulak çayırlarında bol miktarda yetişir. Boyu 10-30 cm yüksekliğe ulaşan, otsu ve yumrulu bir bitki. Sonbaharda morumsu pembe renkli, 6 parçalı çiçekler açar. Yaprak ve meyvaları ise ilkbaharda ortaya çıkar. Sonbaharda çiçek açtığından dolayı halk arasında “güz çiğdemi” olarak da bilinir.

 Kullanıldığı yerler: Tıbbi önemi haiz bir bitkidir. Kullanılan kısmı yumru ve tohumlarıdır. Bileşiminde; sabit yağ, şekerler, tanen ve kolşisin ile demekolsin alkaloitleri mevcuttur. Tohum ve yumruların idrar arttırıcı, terletici, müshil ve romatizma ağrılarını dindirici etkisi vardır. Alkaloitlerin çok yüksek zehirleyici özelliği olduğundan, bu droglar, dahilen ancak hekim kontrolünde kullanılabilir. Eskiden halk arasında romatizma ağrılarını dindirmek için haricen kullanılırdı. Bunun için bir tutam acı çiğdem tohumu, 2-3 diş sarmısak ile havanda iyice dövülür. Elde edilen sulu kısım da bir tülbente emdirilip, ağrıyan kısma sarılır. Bu pansuman birkaç gün arka arkaya tekrarlanır. Acı çiğdemin başka zehirsiz çiğdem türleri, yemeklerde de kullanılır. Yumruları çiğ olarak, külde pişirilerek veya yemeğe katılarak (çiğdem pilavı) yenir. Çiğdem yumrusu yerine, yanlışlıkla acı çiğdem yumrusu yenirse tehlikeli zehirlenmelere sebeb olur. Çiğdem yumrusunu acı çiğdem yumrusundan ayırmak için, gövdenin yumrudan çıkışına dikkat etmek gerekir. Çiğdem türlerinde gövde, yumrunun tam ortasından çıkar. Acı çiğdemde ise gövde, yumrunun yan tarafından çıkmaktadır.

ACI BAKLA (Lupinus)


Familyası: Baklagiller (Leguminosae). Türkiye’de yetiştiği yerler: Akdeniz bölgesi, Bursa, Antalya ve Konya çevreleridir. 10-100 cm yüksekliğinde, sık tüylü, bir senelik bitkiler.
 Yapraklar el şeklinde parçalı, uzun saplı, 5-9 yaprakçıklıdır. Çiçekleri dik salkım durumunda, beyaz veya mavimsi renkli, çiçek taç yaprağı kelebek şeklindedir. Yahudi baklası diye de tanınır.

Memleketimizde beş türü bulunmaktadır.

 Beyaz yahudi baklası: Beyaz çiçeklidir. 120 cm kadar yükseklikte, bir yıllık bir bitkidir.

 Sarı çiçekli yahudi baklası: Vatanı, Orta ve Güney Avrupa’dır.

 Mavi çiçekli yahudi baklası: Vatanı, Akdeniz çevresi memleketleridir.

12 Kasım 2016 Cumartesi

ABANOZ

Tropik ve subtropik bölgelerin odunlu bitkileri. Çok ağır, siyah renkte bir odunu vardır. Vatanı Japonya, Malezya, Asya, Amerika ve Afrika olup, çeşidi çoktur.

 Kullanıldığı yerler: Eskiden, gömme süs işlerinde, fırçacılıkta, piyano tuşları ve bıçak sapları yapılmasında, ince marangoz sanatlarında kullanılırdı. Çekmeceler, yazı takımları yapımında kullanılırken on altıncı yüzyılda yaygın olarak kaplama işlerinde faydalanılmaya başlandı. İnce tabakalar haline getirilebildiğinden bilhassa Fransa’da yaygın ince marangozluğun en önemli malzemesi oldu. Zamanla abanozun kullanılması ve buna dayanan ince sanat unutuldu.