30 Kasım 2016 Çarşamba

İsim Sözlüğü U - Ü

UBAB: (Ar.) Er. 1. Pek taşkın, coşkun. 2. Delice akan sel.
UBEYD: (Ar.) Er. - (bkz. Ubeyde).
UBEYDE: (Ar.) Ka. - Küçük köle, kölecik. Ashabın kullandığı isimlerdendir. Ubeyde b. el-Cerrah.
UBEYDULLAH: (Ar.)Er. - Allah'ın kulu.
UCAER: (Tür.) Er. - Değerli, yüce kimse.
UCATEKİN: (Tür.) Er. – Yücelikte eşsiz kimse.
UÇANAY: (Tür.) Er. - Ay gibi yüksek anlamında.
UÇANOK: (Tür.) Er. - Hızlı, atak, yiğit.
UÇAR: (Tür.) Er. - Uçan, uçucu.
UÇARER: (Tür.) Er. - Uçar er.
UÇBAY: (Tür.) Er. - Sınır beyi.
UÇBEYİ: (Tür.) Er. - Selçuklu ve Osmanlılar'da sınırlardaki askeri güçlerin kumandanlarına verilen ad.
UÇHAN: (Tür.) Er. - Sınır şehir hanı.
UÇKAN: (Tür.) Er. - Deli dolu, havai, toy.
UÇKUN: (Tür.) 1. Kıvılcım. 2. Pahalı, yüksek. 3. Uçan, çapkın. 4. Becerikli, eli tez. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UÇMA: (Tür.) Er. 1. Dağın karlarla örtülmüş dik yamacı.
UÇMAN: (Tür.) Er. - Uçan uçucu.
UÇUK: (Tür.) Er. 1. Uçmuş, soluk renk. 2. Çökmüş yer, toprak. 3. İyi. 4. Sivri dağ tepesi.
UÇUR: (Tür.) Er. 1. Vakit, an, fırsat. 2. Mevsim.
UFKİ: (Ar.) Er. - Ufka ait, ufukla ilgili.
UFUK: (Ar.) 1. Düz arazide ya da açık denizde gökle yerin birleşir gibi göründüğü yer. 2. Anlayış, kavrayış, görüş, düşünce gücü. 3. Çevre, dolay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UFUKTAN: (a.t.i.) Er. - Sabah aydınlığının ufukla birleştiği nokta.
UĞAN: (Tür.) - Yüce, yüksek, güçlü. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞANBİKE: (Tür.) Ka. - Uğan bike.
UĞRAŞ: (Tür.) - Güçlük ve kötülükle uğraşma, mücadele. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞUR: (Tür.) 1. İyilik, şans, talih, baht. Fırsat, tesadüf. 2. Kimi olaylarda görülen ve insana iyilik getirdiğine inanılan iyilik kaynağı. - İslam'da bu tür düşüncelere itibar edilmez. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞURAL: (Tür.) Er. - Uğur - al.
UĞURALP: (Tür.) Er. - Hayırlı yiğit.
UĞURATA: (Tür.) Er. - Hayırlı ata.
UĞURAY: (Tür.) - Uğurlu ay. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞURCAN: (Tür.) - İyilikçi ve candan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞUREL: (Tür.) Er. - Eli uğurlu olan.
UĞURHAN: (Tür.) Er. - Hayırlı lider.
UĞURLU: (Tür.) - Uğurlu olan, iyilik getirdiğine inanılan, kutsal kutlu. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞURLUBAY: (Tür.) Er. - Uğurlu -bay.
UĞURLUBEY: (Tür.) Er. - Uğurlu -bey.
UĞURSAL: (Tür.) Er. - Uğurla ilgili, uğurlu.
UĞURSAN: (Tür.) - Uğuruyla tanınmış olan. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. 
UĞURSAY: (Tür.) Er. - Uğur say.
UĞURSEL: (Tür.) - Uğur sel. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞURSOY: (Tür.) - Uğurlu soydan gelen. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞURTAN: (Tür.) Er. - Uğur tan.
UĞURTAY: (Tür.) Er. - Uğurlu genç. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞUŞ: (Tür.) 1. Anlayış, zeka, bekleyiş. 2. Benzeyiş. 3. Soy, kabile, soysop. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UĞUZ: (Tür.) Er. - Kutsal, mübarek. Saf, temiz.
UHRA: (Ar.) - Başka, diğer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UKAB: (Ar.) Er. 1. Karakuş, kartal, tavşancıl kuşu. 2. Hz. Muhammed'in (s.a.s) (bayrak) sancaklarından birinin adı. 3. Nesir burcu, kartal takım yıldızı.
UKBE: (Ar.) Er. - Ashabın meşhurlarından: Ukbe b. Nafı.
UKDE: (Ar.) Er. 1. Düğüm. Zor, karışık, iş. 2. Bir gezegen yörüngesinin her iki ucu.
UKHUVAN: (Ar.) Ka. - Papatya.
UKNUM: (Ar.) Er. 1. Asıl, temel. 2. Hıristiyanlıktaki teslis inancını meydana getiren üç unsurdan her  biri.
UKUL: (Ar.)Er. - Akıl, us.
UKUŞ: (Tür.) Er. - (bkz. Uğuş).
ULA: (Ar.) 1. Birinci. 2. Şan ve şeref sahibi kimse - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ULAÇ: (Tür.) Er. - Bağlayan, bağlayıcı. Sınır.
ULAÇHAN: (Tür.) Er. - Sınır hanı.
ULAĞ: (Tür.) Er. - Ulak.
ULAŞ: (Tür.) - Amacına eriş, isteğine kavuş. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ULU: (Tür.) Er. 1. Erdemleri bakımından çok büyük, yüce. 2. Zengin, saygın.
ULUALP: (Tür.) Er. - Çok erdemli, yüce yiğit.
ULUANT: (Tür.) Er. - Kutsal, büyük yemin.
ULUBAŞ: (Tür.) Er. - Yüce, saygın kimse.
ULUBAY: (Tür.) Er. - Yüce, saygın, erdemli kişi.
ULUBEK: (Tür.) Er. - Saygınlığı olan bey.
ULUBERK: (Tür.) Er. - Saygın kişilikli yiğit..
ULUCAN: (Tür.) Er. - Erdemli, saygın, yüce kişi.
ULUÇ: (Tür.) Er. 1. Selçuklular döneminde Türk beylerine verilen unvan. 2. Ünlü Türk denizcisi Uluç (Kılıç) Ali Paşa'nın adı.
ULUÇAĞ: (Tür.) Er. - Hayırlı, uğurlu dönem.
ULUÇAM: (Tür.) Er. - Ulu - çam.
ULUÇKAN: (Tür.) Er. - Uluç - kan.
ULUDAĞ: (Tür.) Er. - Çok büyük, yüce dağ.
ULUDOĞAN: (Tür.) Er. - Doğuştan yüce, uğurlu kimse. 
ULUER: (Tür.) Er. - Saygın, uğurlu, yüce kimse.
ULUERKAN: (Tür.) Er. - Saygın, yüce, soylu kimse.
ULUĞ: (Tür.) Er. - Ulu, büyük, saygın.
ULUHAN: (Tür.) Er. - Büyük, saygın hükümdar.
ULUKAAN: (Tür.) Er. - Büyük, saygın hükümdar.
ULUKAN: (Tür.) Er. - Soylu yüce kandan gelen.
ULUKUT: (Tür.) Er. - Çok uğurlu, kutlu kimse.
ULUM: (Tür.) - Ululuk, haşmet, büyük gösteriş. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ULUMAN: (Tür.) Er. - Ulu, yüksek, saygın kimse.
ULUMERİÇ: (Tür.) Er. - Ulu meriç.
ULUN: (Tür.) 1. Büyük, ulu. 2. Temrensiz ok. 3. Buğday, arpa kökü. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ULUNAY: (Tür.) - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ULUÖZ: (Tür.) Er. - Özü yüce, saygın kimse.
ULUS: (Tür.) 1. Millet, halk, insan topluluğu. 2. Göçebe. 3. Oba, aşiret, kavim. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
ULUSAN: (Tür.) Er. - Adı yüce tanınmış kimse.
ULUSOY: (Tür.) Er. - Ulu, yüce, soylu.
ULUSU: (Tür.) Er. - Yüce, kutlu su.
ULUŞAHİN: (Tür.) Er. - Ulu şahin.
ULUSAN: (Tür.) Er. - Yüce şanlı kimse.
ULUTAN: (Tür.) Er. - Ulu tan.
ULUTAŞ: (Tür.) Er. - Ulu taş.
ULUTAY: (Tür.) Er. - Ulu tay.
ULUTEKİN: (Tür.) Er. - Yüksek şahsiyetli ve sakin kişilikli.
ULVİ: (Ar.) Er. - Yüksek, yüce, manevi yapısı ön plana çıkabilen.
ULVİYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Ulvi).
UMA: (Tür.) Er. 1. Hediye, armağan. 2. Konuk, misafir.
UMAN: (Tür.) Er. - Umudu olan, bekleyen, umutlu.
UMAR: (Tür.) - Çare, çıkar yol. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UMAY: (Tür.) 1. Orhun yazıtlarında geçen, çocukları ve hayvanları koruduğuna inanılan Tanrıça. 2. Devlet kuşu. - İsim olarak kullanılmaz.
UMMAN: (Ar.) - Ulu, büyük, engin deniz, okyanus. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UMRAN: (Ar.) 1. Bayındırlık, ma-murluk. 2. Uygarlık, ilerleme, refah ve mutluluk. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UMUR: (Tür.) - Görgü, bilgi, deneyim. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UMURAL: (Tür.) Er. - Görgü, bilgi, deneyim kazan.
UMURALP: (Tür.) Er. - Görgülü, bilgili, yiğit.
UMURBAY: (Tür.) Er. - Görgülü, bilgili, saygın kişi.
UMURBEY: (Tür.) Er. - Görgülü, bilgili, kişi.
UMUT: (Tür.) - Ummaktan doğan, güven duygusu, ümit. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UNAN: (Tür.) 1. Sadakat, bağlılık. 2. Hak. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UNAT: (Tür.) - Doğru yolu tutan. Akıllı. Ergin. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UNGAN: (Tür.) Er. 1. Onmuş kişi, mutlu. 2. Yürekli, yiğit kişi.
UNSUR: (Ar.). - Öğe, ilke, eleman. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
URAL: (Tür.) Er. - Hazar denizine dökülen, ırmak ve sıradağ.
URALP: (Tür.) Er. - Kentli yiğit.
URALTAN: (Tür.) Er. - Ur - altan.
URALTAY: (Tür.) Er. - Ur - altay.
URAM: (Tür.) Er. - Büyük, geniş yol.
URAN: (Tür.) - Yetenekli, usta, becerikli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
URANDU: (Tür.) Er. 1. Seçkin, seçilmiş. 2. Hayırlı.
URANGU: (Tür.) Er. - Savaşçı, savaşkan.
URAZ: (Tür.) Er. - Şans, talih.
URAZA: (Ar.)Er. 1. Hediye, armağan. 2. Konuğa çıkarılan yiyecek.
URGUN: (Tür.) Er. 1. Vurulan, vurulmuş. Vurgun, aşık. 2. Gizli.
URHAN: (Tür.) Er. - Yüksek rütbeli han.
URKAN: (Tür.) Er. 1. Kale hendeği. 2. Şehir, kent. 3. Yüksek ve korunaklı yer.
URLUK: (Tür.) Er. - Aile, soy sop. Tohum.
URUÇ: (Ar.) - Yukarı çıkma, yükselme, ağma. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
URUK: (Tür.) Er. 1. Tane, tohum. 2. Nesil, kuşak, soy.
URUZ: (Tür.) Er. - Hedef, amaç, gaye.
URVE: (Tür.) - Kulp, sağlam. Urvetü'l-Vuska, sağlam kulp. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. Sahabe adlarındandır: Urve b. ez-Zübeyr.
URZA: (Ar.) - Hedef, amaç. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
USAL: (Tür.) Er. 1. Gamsız, kedersiz, keyfine düşkün. 2. Önemsiz.
USALAN: (Tür.) Er. - Akıl alan, akıllı.
USALP: (Tür.) Er. - Akıllı yiğit. 
USARE: (Tür.) Ka. - Özsu. 
USBAY: (Tür.) Er. - Akıllı, saygın kişi.
USBERK: (Tür.) Er. - Şimşek gibi parlak akıllı kimse.
USBEY: (Tür.) Er. - Akıllı kişi. 
USER: (Tür.) Er. - Akıllı kişi.
USHAN: (Tür.) Er. - Akıllı hükümdar.
USKAN: (Tür.) Er. - Akıllı soydan gelen.
USLU: (Tür.) - Akıllı, zeki, uysal, sakin kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
USLUER: (Tür.) Er. - Akıllı, olgun kişi.
USMAN: (Tür.) Er. - Akıllı, zeki kimse.
USUM: (Tür.) Er. - Akıllı.
USUN: (Tür.) - Hüzün. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
USUNBİKE: (Tür.) Ka. - Hüzünlü hanım.
UTARİD: (Ar.) - Merkür. Erkek ve kadın adı olarak kullanılır. - Türk dil kuralına göre "d/t" olarak kullanılır.
UTBE: (Ar.) Er. - Meşhur sahabelerden bazılarının ismi.
UTKAN: (Tür.) Er. 1. Zafer kazanmış, muzaffer. 2. Şerefli, onurlu soydan gelen.
UTKU: (Tür.) - Birçok emek ve tehlikelerden sonra ulaşılan, mutlu sonuç, zafer. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UTMAN: (Tür.) Er. - Şerefli, edepli, terbiyeli kimse.
UYAR: (Tür.) Er. 1. Uygun yerinde. 2. Boyun eğen, uysal, nazik kimse.
UYARALP: (Tür.) Er. - Uysal, nazik yiğit.
UYAREL: (Tür.) Er. - Uyar el. 
UYGAN: (Tür.) Er. - Uyumlu, uyan.
UYGAR: (Tür.) - Kültürlü, eğilimli, görgülü, medeni. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UYGU: (Tür.) - Uyum, uygunluk. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UYGUN: (Tür.) 1. Yakışır, yaraşır, elverişli, yararlı. 2. Oranlı. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UYGUNEL: (Tür.) Er. - Uygun el. 
UYGUNER:   (Tür.)  Er.   -   Uygun uyumlu, olumlu.
UYGUR: (Tür.) 1. Orta Asya'da büyük devlet ve uygarlık kurmuş, yazılı anıtlarla sanat yapıtları bırakmış olan bir Türk ulusu. 2. Uygar, medeni. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UYGURALP: (Tür.) Er. - Uygar yiğit. Uygur'a mensup kişi.
UYSAL: (Tür.) - Yumuşak başlı, uyumlu, boyun eğen. Terbiyeli. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UYUN: (Ar.) - Gözler. Pınarlar, kaynaklar. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UZ: (Tür.) 1. İyi, güzel. Uygun, doğru. 2. Usta. 3. Temiz, dikkatli. Becerikli, akıllı, anlayışlı. 4. Yakın, içten. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UZALP: (Tür.) Er. - İyi, temiz, akıllı, anlayışlı yiğit.
UZAY: (Tür.) - Bütün varlıkların içinde bulunduğu sonsuz boşluk. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UZBAY: (Tür.) Er. - İyi, becerikli, temiz, akıllı ve saygın kişi.
UZCAN: (Tür.) Er. - Uysal, uyumlu, iyi insan.
UZEL: (Tür.) - Usta, becerikli kişi. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UZER: (Tür.) Er. - Becerikli, akıllı kişi.
UZGÖREN: (Tür.) Er. - Gerçeği önceden görebilen.
UZHAN: (Tür.) Er. - Ülke ve halkına faydalı olan.
UZKAN: (Tür.) Er. - Erdemli soydan gelen.
UZLET: (Ar.) Er. - Bir kenara çekilip toplum yaşayışından ayrı kalma.
UZMA: (Ar.) - Büyük, en büyük. -Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UZMAN: (Tür.) - Belli bir iş ya da konuda bilgi, görüş ve becerisi olan kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.
UZSAN: (Tür.) Er. - Becerisi ve diğer iyi nitelikleriyle tanınan.
UZSOY: (Tür.) Er. - İyi nitelikli soydan gelen.
UZTAN: (Tür.) Er. - Uz - tan.
UZTAŞ: (Tür.) Er. - Uz - taş.
UZTAV: (Tür.) Er. - Uz - tav.
UZTAY: (Tür.) Er. - Uz - tay.
UZTEKİN: (Tür.) Er. - Uz - tekin.



Ü


ÜBAB: (Ar.) Er. - Þiddetli, taþkýn sel suyu.
ÜBABE: (Ar.) Ka. - (bkz. Übab).
ÜBEY:  (Ar.) Er.  -  Sahabedendir. Übey b. Ka'b.
ÜBEYDULLAH: (Ar.) Er. - Allah'ýn kulu.
ÜBEYD: (Ar.) Er. Köle, kölecik, kul.- Türk dil kuralýna göre "d/t" olarak kullanýlýr.
ÜBEYDE: (Ar.) Ka. - (bkz. Übeyd).
ÜBHET: (Ar.) Er. - Büyüklük, ululuk.
ÜÇEL: (Tür.) 1. Yüce, yüksek. 2. Arka. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜÇER: (Tür.) Er. - Üç er.
ÜÇGÜL: (Tür.) Ka. 1. Yaban yoncasý. 2. Üç gül.
ÜÇOK: (Tür.) Er. - Oðuz destanýna göre sol kolda bulunan 12 Oðuz boyuna verilen ad.
ÜFTADE: (Fars.) Ka.  1. Düþmüþ, düþkün. 2. Aþýk.
ÜFTADEGÝ: (Fars.) Er. - Düþkünlük.
ÜGE: (Tür.) - Ünlü, þöhretli. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜKE: (Tür.) - Onur, þeref. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜKSÜM: (Ar.) Ka. - Çayýrý, çimeni çok güzel bahçe.
ÜLEZ: (Tür.) 1. Batmakta olan güneþ. 2. Salgýn. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLFER: (Ar.) - Büyük su, ýrmak. -Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLFET: (Ar.) 1. Alýþma, kaynaþma. 2. Görüþme, konuþma. 3. Dostluk, arkadaþlýk. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLGEN: (Tür.) 1. Yüce, yüksek, ulu. 2. Ýyilik tanrýsýna verilen ad. - Ýsim olarak kullanýlmaz.
ÜLGENALP: (Tür.) Er. 1. Yüce, ulu, yiðit. 2. Ülgen - alp.
ÜLGENER: (Tür.) Er. Yüce, ulu kimse. - Ülgen - er.
ÜLGER: (Tür.) - Kumaþ vb. þeylerdeki ince tüy. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLGÜ: (Tür.) Er. 1. Yakýþýklý kimse. 2. Pay, hisse. 3. Tutum, tavýr.
ÜLKE: (Tür.) 1. Bir devletin egemenliði altýnda bulunan yerlerin tümü. 2. Yurt, vatan. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLKEM: (Tür.) Yurdum, vataným. -Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLKEN: (Tür.) - Senin yurdun, senin vatanýn. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLKENUR: (Tür.) - Yurdunu aydýnlatan ýþýk. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLKER: (Tür.) - Boða burcunda yedi yýldýzdan biri. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLKÜ: (Tür.) - Amaç edinilen, ulaþýlmak istenilen þey. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLKÜM (Tür.) - Amacým, ulaþmak istediðim þey. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLKÜMEN: (Tür.) Er. - Ülküsü olan. bir ülküye baðlý olan kimse.
ÜLKÜSEL: (Tür.) - Ülkü ile ilgili, ülkü niteliðinde. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜLMEN: (Tür.) Er. - Denizci, deniz adamý.
ÜMERA: (Ar.) Er. - Beyler, emirler.
ÜNAN: (Ar.) - Ýnleme, nalan. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNSA: (Ar.) Ka. - Kadýn, kýz, nisa.
ÜMÝT: (Fars.) - (bkz. Umut). - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜMMET: (Ar.) - Bir peygambere inananlarýn hepsi. Ýslam dinine baðlý olanlarýn hepsine verilen ad.
ÜMMÝYE: (Ar.) Ka. - Anneye ait, anneyle ilgili.
ÜMMÜHAN: (Ar.) Ka. – Hükümdar anasý.
ÜMNÝYE: (Ar.) Ka. 1. Umut. 2. Ýstek, arzu. 3. Niyet.
ÜMRAN: (Tür.) - (bkz. Ümran). -Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNAL: (Tür.) 1. Adýn duyulsun, tanýn, ün kazan. 2. Ün al. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNALAN: (Tür.) Er. - Adý duyulmuþ, ün kazanmýþ.
ÜNALDI: (Tür.) Er. - Ün aldý.
ÜNALMIÞ: (Tür.) Er. - Ün ve þan kazanmýþ.
ÜNALP: (Tür.) Er. - Tanýnmýþ, ünlü, yiðit.
ÜNAY: (Tür.) - Ay gibi tanýnmýþ, ünü parlak, þöhretli.
ÜNEK: (Tür.) Er. 1. Kahraman, yiðit. 2. Ünlü tanýnmýþ.
ÜNER: (Tür.) Er. - Tanýnmýþ, ünlü yiðit.
ÜNGÖRMÜÞ: (Tür.) Er. - Ün görmüþ.
ÜNGÜN: (Tür.) Er. - Ün gün. 
ÜNGÜR: (Tür.) Er. - Maðara.
ÜNKAN: (Tür.) Er. - Tanýnmýþ soydan gelen, soylu kan.
ÜNLEM: (Tür.) - Ses, seda, çaðrý. -Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNLÜ: (Tür.) - Tanýnmýþ, adý duyulmuþ þöhretli, þanlý. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNLÜER: (Tür.) Er. - Tanýnmýþ, ünlü kimse.
ÜNLÜOL: (Tür.) Er.- Adýn duyulsun, ün kazan.
ÜNLÜSOY: (Tür.) Er. - Tanýnmýþ soydan gelen.
ÜNSAÇ: (Tür.) Adýn duyulsun, ünlen. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNSAL: (Tür.) - Adýn duyulsun. -Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNSAN: (Tür.) - (bkz. Ünsal). - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNSEV: (Tür.) - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNSEVEN: (Tür.) - Ün seven. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNSEVER: (Tür.) - Ün sever. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNSEVÝN: (Tür.) - Ün sevin. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNSÝ: (Ar.) Er. 1. Alýþmýþ, sokulgan. 2. Arkadaþ, dost.
ÜNSÝYYE: (Ar.) Ka. - (bkz. Ünsi).
ÜNÜVAR: (Tür.) 1. Ünü var. 2. Ünlü tanýnmýþ. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNVER: (Tür.) - Ünlen, tanýnmýþ ol, insan ol. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜNVERDÝ: (Tür.) Er. - Ün verdi. -(bkz. Ünver).
ÜNVEREN: (Tür.) Er. - Ün veren.
ÜNZÝL: (Ar.) Er. - Gönderilmiþ, indirilmiþ, inzal olunmuþ. 
ÜNZÝLE: (Ar.) Ka. - (bkz. Ünzil).
ÜRMEGÜL: (Tür.) Ka. - Sarmaþýk.
ÜRÜN: (Tür.) 1. Üretilen, yararlý þey, topraktan elde edilen. 2. Yapýt, eser. 3. Sýk orman. 4. Çokluk, bolluk. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜRÜNAY: (Tür.) Ka. - Ürün ay.
ÜRÜNDÜ: (Tür.) Er. - Seçilmiþ, seçkin.
ÜRÜNDÜBAY: (Tür.) Er. - (bkz. Üründü).
ÜSGEN: (Tür.) Er. 1. Yüksek. 2. Geliþmiþ.
ÜSTAM: (Ar.) Er. 1. Altýn veya gümüþten yapýlmýþ at eyeri. 2. Emin, güvenilir.
ÜSTAY: (Tür.) Er. - Ay gibi yüksek yüce.
ÜSTEK: (Tür.) Er. - Yüksek, yüce.
ÜSTEL: (Tür.) Er. - (bkz. Üstek).
ÜSTER: (Tür.) Er. - Çok deðerli kimse.
ÜSTÜN: (Tür.) 1. Benzerlerine göre daha yüksek bir düzeyde olan, onlarý geride býrakan. 2. Yenen, galip gelen. - Erkek ve kadýn adý olarak kullanýlýr.
ÜSTÜNBAY: (Tür.) Er. 1. Üstün bay. 2. Seçkin, baþarýlý kimse.
ÜSTÜNDAÐ: (Tür.) Er. - Üstün dað.
ÜSTÜNER: (Tür.) Er. - Üsten - er.
ÜVEYS: (Ar.) Er. - Ýsteyen, arzu eden.
ÜZER: (Tür.) Er. 1. Üst. 2. Kaymak. 3. Faiz. - Can sýkýcý, üzücü.
ÜZEYÝR: (Ar.) Er. - Kur'an-ý Kerim'de adý geçen, peygamber olup ol­madýðý konusunda ihtilaflý görüþler bulunan kiþi. Tevbe suresi 30. ayette ismi geçer.
ÜZÜM: (Tür.) Ka. - Asmanýn taze ya da kuru olarak yenen ve salkým durumunda bulunan meyvesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder